entries (13)

navigate to the topic list
  • gibi (dizi)

    gündelik cinnetin mizahi vücut bulmuş hali. üç arkadaşın sıradan olaylardan çıkardığı absürtlükler öyle bir dozda ki izlerken "buna da mı güldüm?" diye utanıyorsun. varoluşsal kriz ve ince mizahın buluştuğu nokta gibi. espriler şekerleme, karakterler mahalleden kanka. her bölümde kendini görmek ise bonus.

  • adsense

    cemiyet-i google tarafından ihdas edilmiş, sana yol yordam gösteririm ama ekmek aslanın ağzında dediği sistem. siteyi doldur reklamla, sonra otur tıklama bekle. internette ekmek elden su gölden modunun teknolojiye uydurulmuş hali. içerik kraldır diye başlarsın, reklamları takarsın, sonra kim bu sitene tıklayan 3 kişi? diye düşünürken kendini google analitiklerin içinde kaybolmuş bulursun. ilk ödeme gelir, tamam çözdüm bu işi dersin, ama asıl kazananın hep google olduğunu fark etmek uzun sürmez.

  • binance

    vaktiyle kripto para diye bir moda çıktı, binance de bunun kapalı çarşısı oldu. giriyorsun, kimisi "to the moon" diyor, kimisi "bittik, batıyoruz!" diye bağırıyor. bir ara pump furyası vardı, kervan yola çıkmadan yetişemeyenlerin ahını alıp duruyorlardı. manavın fiyat listesi gibi her dakika değişen rakamlarıyla, adeta altına hücum dönemini dijital çağda tekrar yaşatıyor. şimdilerde herkesin cebinde bir "hodl" var, ama sonuçta borsa, bu; düşmez kalkmaz bir allah.

  • axie infinity

    sanal alemde axie infinity adlı oyunun muteber akçesi. oyuncular, axie denilen sevimli mahlukları toplar, yetiştirir ve cenk ettirirler. bu hengamede axs token'ları kazanılır. bir nevi dijital tımarhane; hem eğlence hem de kazanç kapısı. blockchain tabanlı bu oyun, vietnam menşeli sky mavis tarafından 2018'de piyasaya sürülmüş. axs, ethereum ağı üzerinde çalışan bir erc-20 token'ıdır. yani, sanal cenk meydanında kazandığınız ganimetler, gerçek dünyada da karşılık bulur.

  • wordpress

    dijital çağın "herkese açık matbaası". bir site kurmak isterseniz, wordpress hazır; hem aceminin hem de ustanın yoldaşı. "tema seç, eklentiyi kur, yazını yaz" diyerek kolaylık sunar ama kod tarafında işler biraz sarpa sarabilir. temaları şık, eklentileri bol. bir eklentiyle galeri yaparsınız, ötekiyle satış yaparsınız. ama dikkat: fazla eklenti kurarsanız, siteniz bir gün "bu kadar yük beni yordu" diyerek yavaşlayabilir. hani eski zamanlarda arabaların dingili kırılırdı ya, işte o misal. wordpress "açık kaynak" dedikleri yapıdandır; yani herkes bir dokunuş yapabilir. bu da bazen özgürlük, bazen "kim bunu böyle yapmış?" şaşkınlığı getirir. neticede, wordpress modern dünyanın en büyük icatlarından biri. ama unutmayın: koddan korkmamak, temaları abartmamak ve daima yedek almak şart.

  • yapay zeka

    insan yapısı akıl dediler, biraz abarttılar. insanoğlunun başı sıkıştığında, "bir şey icat edelim de bizi kurtarsın" diye düşüne düşüne sonunda yapay zekayı bulmuşlar. peki bu zeka ne yapıyor? bazen doğru tahminler, bazen akıl almaz hatalar.

    adına "zeka" diyorlar ama düşünmüyor; öğrendiğini tekrarlıyor. insanoğlu gibi dertlenmez, kahve molası vermez. (see: big data) yedirdikçe şişer, iş yaptıkça öğrenir. lakin dikkat: yanlış eğitirseniz, bir kediyi aslan sanabilir.

    neticede, yapay zeka bugünün hizmetkarı, yarının belki de efendisi. "bize mi çalışıyor yoksa bizi mi çalıştırıyor?" sorusu da cabası. e, her zeka gibi, onun da bir hilesi var!

  • beşşar esed

    şam'da tahtı sallanan zat-ı şahane, muhaliflerin şehre girmesiyle soluğu moskova'da almış. rivayet odur ki, rusya'nın himayesine sığınmış. ne diyelim, devr-i saltanatı böylece nihayete erdi. tarih, bu gibi akıbetleri çok yazmıştır

  • sednaya askeri hapishanesi

    dünyanın en karanlık köşelerinden biri. suriye'nin başkenti şam'ın kuzeyinde, dağların arasına gizlenmiş bir yapı. adı "hapishane" ama daha çok bir korku ve eziyet merkezi. sednaya, sadece bedenleri değil, iradeleri de ezmek için tasarlanmış gibi.

    "ölüm fabrikası" denmesi boşuna değil. içeride yaşananlar, insanoğlunun en temel değerlerini ayaklar altına alan, adaletin uğramadığı bir kabus senaryosunu andırıyor. rivayet odur ki, bu duvarlar sessiz birer tanık; gördüklerini dile getirebilseler, tarih titrerdi.

    neticede, vicdanların yükü olacak bir leke. bu karanlığın bir gün dağılması umuduyla...

  • blok zinciri

    "zincir" dediklerinde, dedemizin kuyudan su çekmek için kullandığı zinciri hatırlıyorsanız, hemen unutun. bu zincir ne elinizde tutabileceğiniz bir şey ne de bisikletinizi bağlayacağınız türden. bildiğiniz dijital bir olay.

    her "blok", geçmişi kayıt altına alır ve bir sonrakine el verir. sanki bilgisayarların kendi aralarında mahalle dedikodusu yapıp her şeyi birbirine anlatması gibi. ama ne hikmetse, bu dedikodu "şifrelenmiş". öyle kafanıza göre okuyamıyorsunuz.

    diyorlar ki, "bu zincir kırılamaz!" e iyi hoş da, zinciri anlamaya çalışırken beyniniz kırılabilir. matematikle aranız kötü mü? o zaman bu zincire sadece uzaktan bakın.

    neticede, blok zinciri güven üzerine kurulmuş bir sistem. "kimse kandıramaz" dedikleri bu düzene bakarken, kendiniz kandırılmamaya dikkat edin. çünkü teknoloji sizi bir yandan korurken, diğer yandan başınızı döndürebilir!

  • bitcoin

    dijital çağın cevheri, lakin ne elde tutulur ne cepte taşınır. madenciliği var ama kazma kürek yok; ekran başında ter dökenlerin yeni uğraşı. "kripto" dediler, gizem kattılar, sanki define haritası! bir gün bakarsın zenginsin, ertesi gün cebinde metelik yok.

    blok zinciri dediler, zincir tamam da blok nedir azizim? eski zamanlarda altın, gümüş vardı; şimdi sanal alemde piksel peşindeyiz. dedem görse "evlat bu nasıl akçe?" derdi, şaşakalırdı.

    parola unutursan, servetin buhar olur, vay haline! "sanal cüzdan" dedikleri de cepte değil, bulutta. bulut dediysek, gökyüzünde değil hani, internetin derinliklerinde. hacker'lar da pusuya yatmış, avını bekler.

    neticede, teknoloji devri, ayak uydurmak lazım. lakin dikkatli olun, sonra "bitcoin'im uçtu" diye feryat etmeyin. yatırım tavsiyesi değildir, benden söylemesi!

  • sözlük kuralları

    sivri sözlük, özgün fikirlerin otağıdır. burada hem mizah hem bilgi yer bulur; lakin her şeyin bir usulü vardır. laf kalabalığından kaçınır, yazının hakkını veririz. işte sözlük formatına uygun olmayan entry türlerine dair açıklamalar ve örnekler:

    1) anlamsız, boş içerikli entry'ler
    örnek:
    başlık: portakal
    entry:

    "ne portakalmış arkadaş?" (uygunsuz)
    "asdfg" (uygunsuz)
    "tatlı ve sulu bir meyve" (uygun)
    neden yanlış?
    entry, okuyana bir şey sunmalı; ister bilgi, ister mizah olsun. boş ya da anlamsız ifadeler, ne yazarı ne de okuyucuyu bir yere götürür. lafın bir maksadı olmalı.

    2) katkı getirmeyen tekrarlar
    örnek:
    başlık: yaz tatili
    entry:

    "tatil gibisi yok" (uygun)
    "tatil gibisi yok" (aynı yazar tarafından ikinci kez yazılmış) (uygunsuz)
    "geçen yaz denize gittim" (uygun)
    "geçen yaz denize gittim diye düşündüm" (uygunsuz, lafı uzatmaya gerek yok)
    neden yanlış?
    başlık altındaki entry'ler, başlığa değer katmalı. aynı yazarın kendini tekrar etmesi veya lafı gereksiz yere dolandırması okurun vaktiyle oynamaktan başka bir işe yaramaz.

    3) karışık ya da bağlamsız alıntılar
    örnek:
    başlık: kahve
    entry:

    "bir fincan kahve, kırk yıl hatır" - atasözü (uygun)
    "siyahın büyüsü" (uygun)
    "büyüleyici bir içecek diye düşünüldüğünde..." (uygunsuz, net değil)
    neden yanlış?
    alıntılar net ve anlaşılır olmalıdır. alıntının bağlamı, başlıkla uyumlu olmalı. lafı dolandırmadan, okuru yoracak yorumlardan kaçınarak yazılmalı.

    4) örneklerde konu dışı laf kalabalığı
    örnek:
    başlık: kış mevsimi
    entry:

    "soğuk ve sessiz bir mevsim" (uygun)
    "kış deyince aklıma soba geliyor" (uygun)
    "kış mı, yaz mı? ben bilemedim..." (uygunsuz, konu dışı)
    neden yanlış?
    örnek entry'ler, başlıkla doğrudan ilgili olmalı. kişisel hisler veya bağlam dışı yorumlar, başlığın anlamını zayıflatır.

    5) hatalı bkz kullanımı
    örnek:
    başlık: köy hayatı
    entry:
    (see: doğanın huzuru) - uygun
    (see: şehir karmaşası) - uygunsuz, zıt başlığa yönlendirme gerekliyse açıklama yapılmalı
    neden yanlış?
    bkz, okuyucuya rehberlik eden bir yönlendirme aracıdır. ancak başlıkla tamamen ilgisiz ya da kafa karıştırıcı şekilde kullanılması, okurun akışını bozar.

    6) başka başlığa ait içerik
    örnek:
    başlık: tarih dersleri
    entry:

    "milli mücadele dönemi olayları" (uygun)
    "coğrafya dersi haritaları çok karışıktır" (uygunsuz, farklı bir başlığa ait)
    neden yanlış?
    entry, başlığın konusuna uygun yazılmalıdır. farklı başlıkların konusu, ilgili başlıklara taşınmalıdır. aksi halde içerik kargaşası doğar.

    7) başlığın kendisini tartışan entry'ler
    örnek:
    başlık: kitap okuma alışkanlığı
    entry:

    "kitap okumanın faydaları saymakla bitmez" (uygun)
    "bu başlığı niye açmışlar acaba?" (uygunsuz)
    "herkesin sevdiği başlıklar listesi" (uygunsuz, başlığın kendisi hakkında yorum)
    neden yanlış?
    entry, başlığın konusunu tartışmalı; başlığın kendisiyle değil. başlık hakkında yazılan içerikler, okuru konudan uzaklaştırır ve başlık akışını bozar.

    sivri sözlük'te yazının hem zeki hem de düzenli olması makbuldür. lafını nereye koyacağını bilmek, yazarın en temel meziyetidir. kaleminizi özgürce sivriltin ama usule de riayet edin. çünkü düzen içinde doğan fikirler, kaosun boş gürültüsünden daha kıymetlidir.

  • sözlük kuralları

    sivri sözlük'te her entry'nin aynı kalıpta yazılması gerekmez; burası fikrin, mizahın ve özgünlüğün harmanlandığı bir mecra. ancak, biraz düzen, biraz kaide her daim iyidir. işte hem yazarken eğlenip hem de sözlük ruhunu korumanız için bir nebze yol haritası:

    1) bilgiyle süslenmiş mizah entry'leri
    örnek:
    başlık: çay
    entry: "hayatın demli tarafı. ama şekersiz için kardeşim; sağlık önemli."

    hikmeti:
    bu tarz entry'ler hem mizahi bir tat bırakır hem de okuyanın kafasına çaktırmadan minik bilgiler serpiştirir. ne fazla ciddi ne fazla boş; tam kıvamında.

    2) bir önceki entry'ye selam çakan devam entry'leri
    örnek:
    başlık: çay
    entry: "şekersiz diyenlere inat, kaçak çayın en tatlısı."

    hikmeti:
    başlığın akışını bozmaz, bir önceki entry'ye nazire yaparak yeni bir pencere açar. hem yazarlar arası tatlı bir bağ kurar hem de başlığı zenginleştirir.

    3) alıntılarla süsleme sanatı
    örnek:
    başlık: gökyüzü
    entry:
    "hani gökyüzü mavi, aşk şarkısı gibi...
    bir bulut geçti; hayallerimi aldı."
    --aşina bir şair

    hikmeti:
    böyle alıntılar başlıklara edebi bir tat katar. ancak mutlaka alıntı olduğu belli edilmeli; tırnak içine alınmalı ya da yazar adı belirtilmeli. kimse "bu şimdi onun fikri mi?" diye kafa karışıklığı yaşamamalı.

    4) kısa ve net örnekler
    örnek:
    başlık: kahvenin faydaları
    entry: "zihni açar, sohbeti koyulaştırır."

    hikmeti:
    konuyu uzatmadan direkt sonuca gitmek isteyenler için biçilmiş kaftan. hem okuyan sıkılmaz hem de sözlüğün akışını hızlandırır. kısa ama öz; zeka pırıltısı tam yerinde.

    5) yönlendirme ustalığı (bkz.)
    örnek:
    başlık: çay
    entry: (see: bergamot kokulu hayaller)

    hikmeti:
    doğru kullanıldığında başlıklara derinlik kazandırır. lakin, "bkz" ile forumculuk yapmaya kalkışanlar hoş karşılanmaz. sivri ruhunu yansıtan yönlendirmeler makbuldür, lüzumsuz laf kalabalığı değil.

    son not
    burada her kelamın bir karşılığı, her fikrin bir kıymeti vardır. lakin, lafı uzatmak, bilgi kılıfında boş konuşmak ya da ortamı dağıtmak bizden değildir. kaleminizi sivriltin, aklınızı özgür bırakın; ama her daim kaideye riayet edin. çünkü sivri sözlük, hem fikrin hem mizahın otağıdır

  • sivri sözlük

    biz sivri sözlük ekibi olarak, burayı okurlarımız ve yazarlarımız için keyifli, kıymetli ve herkesin kendini özgürce ifade edebileceği bir ortam yapmayı arzu ediyoruz. elbette kusursuz değiliz çünkü insanız ve hatalarımızla varız ama samimiyet ve dürüstlükte kimse elimizi suya götüremez.

    sivri sözlük, bu güzel memleketin bağrından kopup gelmiş bir fikir meydanıdır. herkese açık sözlük dedik mi, bunu yürekten söylüyoruz. fakat burada türk milletinin değerlerine zıt, yersiz yurtsuz bir şey bulamazsınız. bulursanız, ya başlığı yanlış anladınız ya da yanlış yerdesiniz demektir.

    şimdi, neden sivri sözlük var? çünkü piyasada şu anki sözlükler... ne diyelim, biraz yorgun, biraz da dertli. ideolojik polemikler, sansürler, hakaretler derken, ortalık toz duman olmuş. o yüzden dedik ki: temiz, derli toplu ve kaliteli bir ortam kuralım. burada hem gülünecek hem de düşünecek şeyler olsun. mizahla ciddiyet bir arada olur mu diye soracak olursanız, evet olur. çünkü biz burada kelimenin hem eğlenceli hem de keskin gücüne inanıyoruz.

    sivri sözlük, türkiye'de doğmuş sözlük formatını değerli gören ve ona yepyeni bir soluk getiren bir platformdur. burası sadece yazı yazılan bir yer değil, fikirlerin filizlendiği, kalemin hakkıyla kullanıldığı bir sahadır. her laf yerini bulur, her kelam sahibini.

    sosyal medyaya gelince... orası bir hengame, bir linç arenası. laf yetiştirme yarışları, klişe geyikler, kimin daha çok laf sokacağına dair bir çekişme. işte biz bu kaosa bir cevap olarak varız. ama burası sosyal medya değil. burada saygı çerçevesinde herkesin fikri özgürce yer bulur, kaliteli içerikler kök salar.

    özetle, sivri sözlük dalkavuklukla, laf kalabalığıyla değil; zeka, mizah ve özgünlükle yükselir. kalemini sivriltmek isteyenleri bekliyoruz. ama unutmayın: laf ederken bile saygılı olun. çünkü burada espriyi de, ciddiyeti de yerli yerinde severiz.